Avrupa’nın riskli ülkelerinin notunu indirmekte hiç acele etmeyen S&P, 1 Mayıs şakası yaptı ve Türkiye’nin kredi notu görünümünü pozitiften durağana indirdi. Bu değişikliğin anlamı şu: Yakın zamanda hatta 12 ay içinde Türkiye bizden not artırımı beklemesin
Yakın zamanda Türkiye ofisini açan uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu S&P, Türkiye’nin kredi notu görünümünü dün sürpriz bir kararla, ‘daha düşük dış talep ve kötüleşen ticaret haddi’ dolayısıyla, ‘pozitif’ten ‘durağan’a düşürdü.
S&P bu açıklamayı 1 Mayıs nedeniyle piyasaların tatil olduğu bir günde yapmayı tercih ederken şu ifadelerle savundu: “Azalan dış talep ve kötüleşen dış ticaret haddi - ihracat fiyatları ile ithalat fiyatlarını karşılaştıran oran-, bizim görüşümüze göre, ekonominin yeniden dengelenmesini daha zor hale getirdi ve yüksek dış borç, dolaylı vergi gelirlerine dayanan devlet bütçesi dikkate alındığında, Türkiye’nin kredibilitesine yönelik riskleri artırdı. Bundan dolayı, Türkiye’nin döviz cinsi ve yerel para cinsi uzun vadeli kredi notu görünümünü ‘pozitif’ten ‘durağan’a revize ediyoruz. Bu da ülkenin kredi notu görünümünün önümüzdeki 12 ay boyunca değişmeyeceğine olan inancımızı yansıtıyor”
S&P, Türkiye’nin “BB” döviz cinsinden kredi notunu teyit etti.
İhracat pazarları risk
S&P’ye göre başta Avrupa olmak üzere Türkiye’nin ihracat pazarlarında bir daralma riski var. Bu risk öncelikle Türkiye’nin dış ticaret dengesinin kötüleşmesine sebep olacak, ardından cari açıkla mücadelede sıkıntı yaratacak.
2011’in ikinci yarısından bu yana Türk Lirası’nın zayıfladığını ifade eden S&P, iç piyasada ithal ürünlere olan talepte düşüş beklediğinin altını çiziyor. TL’deki zayıflığın nispeten Türkiye’nin ihracatta rekabetçi bir pozisyon almasına yol açtığını kaydeden S&P, “Ancak, zayıf TL ile elde edilen rekabet gücünün, ücretlerin fiyatlara endekslenmesi ile kesileceğine inanıyoruz. Dış finansman maliyeti arttıkça 2011’in son çeyreğinde kredilerdeki büyüme yavaşladı. Merkez Bankası’nın para politikaları Türkiye’nin ciddi boyutlara ulaşmış olan dış borcunun azaltılması konusunda yetersiz kaldı. Bunun en büyük nedenlerinden biri de gelişmiş ekonomilerinin merkez bankalarının uyguladığı rahat para politikaları oldu” açıklamasında bulundu.
Mavi boncuğu unutmadı
S&P şöyle devam etti: “Bizim ülke ekonomisindeki büyümenin 2012’de yüzde 2’ye düşeceği beklentimize rağmen, hükümetin 2015’e kadar, net kamu borcunu ülkenin milli gelirin yüzde 35’ine düşürmeye odaklanacağına inanıyoruz.”
Türkiye’nin not artırımının şu an için uzak olduğunu son hareketi ile belli eden S&P açıklamasında yine de not artırımı olasılığı konusuna da bir paragraf açmayı ihmal etmedi.
S&P, sosyal güvenlik ve enerji sektörleri ile eğitim ve istihdam politikalarında yapısal reformların doğrudan yabancı yatırımları ve dolayısıyla GSYH büyümesini artırması halinde pozitif kredi notu eylemini değerlendirebileceğini belirtti. S&P, Türk Hükümeti’nin orta-uzun vadede kamu harcamalarını rasyonelleştirme ve bütçe kırılganlıklarını azaltma yönünde atacağı adımların da pozitif not eylemine geçilmesine yardım edeceğini vurguladı.
Beklenenden zayıf dış talep, yüksek petrol ithalat fiyatları ve dış finansman maliyetlerinin iç talepte keskin bir düşüşe neden olabileceğini belirten S&P, “Türkiye’nin mali tabloları ve bankalarının kredi kalitesi zarar görebilir. Tüm bunlar ülkenin kredi itibarının sarsılmasına neden olur ve kredi derecelendirmesini büyük baskı altında sokar” dedi. S&P, buna ek olarak süre gelen bol global likiditenin Türkiye’de dengesizlikleri kötüleştirebileceğini de vurguladı. VATAN